26 Kasım 2014 Çarşamba

Pertev Bey'in Üç Kızı / İki Kızı ve Torunları



     Bu kitabı okurken yakın tarihin tüm acıları şiddetli bir tokat gibi çarpıyor yüzünüze. Henüz Abdülhamit'in devrilmesinin, koskoca imparatorluğun ölümcül hastalığının ve hüzünlü sonunun sızısı geçmemişken kalbinizden, kara günlerin, darbelerin sarsıcı tokatını hissediyorsunuz müthiş bir sarsıntıyla. Her bir darbe, bir padişahı, bir başbakanı, bir hükümeti devirmiyor,  o nesli bir kezzap misali eritiyor adeta, buna acı bir tanıklıkla okuyorsunuz her bir cümleyi. Evet, maalesef  tek yapabildiğiniz hüzünlü bir tanıklık sadece. Ecdadın geçtiği bu çetin yollardan tekrar geçmeyelim diye, tarih artık hüzünleri tekerrür etmesin diye okunmalı bu kitap. Müfredattaki kronolojik tarihle yetinmeyelim, o tarihin içindeki insanların ruhlarına da dokunabilelim, acılarına hiç olmazsa hissi bir tanıklık edebilelim diye bir de Münevver Ayaşlı'dan dinlemek lazım bu hikayeyi.

3 Ağustos 2014 Pazar

St. Petersburg 2 / Peterhof Sarayı - Kanal Gezisi - Voskresenia Khristova Kilisesi


   
   
      Adeta Alice Harikalar diyarında tavşan deliğinden aşağı yuvarlanmış gibiyim.Muazzam bir bahçe burası, dev havuzlar, ihtişamlı çeşmeler ve koca ormanı ile bir şehir büyüklüğünde idi.Çevredeki su kaynakları bir kanalda toplanmış ve küçük bir nehir oluşturulmuş. Fıskiyeleri ve çeşmeleri besleyen bu kanal denize kadar uzanıyor. Deniz kıyısından Finlandiya Körfezi görülebiliyor.

2 Ağustos 2014 Cumartesi

St. Petersburg 1 - Hermitage (Ermitaj) Müzesi


     Petersburg'a Moskova üzerinden hızlı tren ile ulaştık. Ortalama 200 km. hız ile geçtik küçük kasabalar, şirin köylerden. Köy evleri adeta Hansel ve Grateldeki şekerden ev gibiydiler. Her bir ev ayrı renkte, çiçeklerle dolu minik bahçelerle çevrili idi. Gerçi evleri birer silüet halinde görebildim bu hızda ama yinede çok sevimlilerdi.



21 Nisan 2014 Pazartesi

Park Kolomenskaya / Moskova

      Havalar ısındıkça Moskova daha bir güzel gözükmeye başladı bana, hele bu şehrin içine saklanmış, bozulmadan bugünlere kadar gelebilmiş doğal güzellikler içinde gezinirken, huzuru hissediyor insan.. Bu hafta Park Kolomenskaya 'da idik. Göz alabildiğine uzanan devasa bir parktı, tarihi yapılar ile çevrili,sakin bir nehir kenarında, çok güzel bir mekandı.



12 Nisan 2014 Cumartesi

Arbat / Moskova

     Bu hafta sonu dışarı çıkarken çantama fotoğraf makinemi de attım ve gezi boyunca elimin sürekli deklanşör üzerinde olduğunu farkettim.Neden daha önce gezip gördüğümüz güzel mekanları burada paylaşmadım bilemiyorum ama bu kez en azından Moskova günlerimizden hatıra tadında ki resimleri paylaşmak istedim.
     Hava güzeldi. En azından Güneş vardı.Nisan ayında da kar yağışına şahit olduğum için burada, Güneş gördüğüm her an ," tamam artık bahar geldi " diyorum. Çoğu zaman hava şartları bizi genelde kapalı mekanlara yönlendiriyor. Güneş'i gördüğümüz an kendimizi yürüyüş yapabileceğimiz mekanlara atıyoruz. Bu hafta sonu hep gidelim dediğimiz fakat vakti ancak gelmiş olan Arbat Caddesi'ni gezdik.
   
      Arbat , eski Moskova'nın sembollerinden.Tarihi 1493 yılına kadar dayanıyormuş.Cadde boyunca yer alan binaların mimarisi görmeye değer. Ünlü bir cadde, ünü üzerinde burada yaşamış olan isimlerin de etkisi mevcut muhakkak.Çehov, ilk oyununu burada sergilemiş. Puşkin,Çaykovski burada yaşayan ünlülerden.

                       

5 Nisan 2014 Cumartesi

Yavaşla



     Günler hep bir koşuşturma, yapılacaklar listesi ve yapılamayanlar listesi halinde akıp geçerken elime geçti bu kitap. Hep bir şeyler yarım kalıyormuş hissi içimde iken, tüm dünya avuçlarımda , tüm arkadaşlarım elimin altında fakat ben onların sesini dahi duyamaz iken. Facebook, instagram aleminde dalganıyorken yani kalabalıklar içre yalnız iken.  "YAVAŞLA"  , "Bu dünyadan bir defa geçeceksin" dedi Kemal Sayar. Pek te güzel söyledi, durdum, dinlendim, seyrettim ve bir baktım okurken , bitmiş yine geçmiş gitmiş zaman.

                                          

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...