12 Nisan 2014 Cumartesi

Arbat / Moskova

     Bu hafta sonu dışarı çıkarken çantama fotoğraf makinemi de attım ve gezi boyunca elimin sürekli deklanşör üzerinde olduğunu farkettim.Neden daha önce gezip gördüğümüz güzel mekanları burada paylaşmadım bilemiyorum ama bu kez en azından Moskova günlerimizden hatıra tadında ki resimleri paylaşmak istedim.
     Hava güzeldi. En azından Güneş vardı.Nisan ayında da kar yağışına şahit olduğum için burada, Güneş gördüğüm her an ," tamam artık bahar geldi " diyorum. Çoğu zaman hava şartları bizi genelde kapalı mekanlara yönlendiriyor. Güneş'i gördüğümüz an kendimizi yürüyüş yapabileceğimiz mekanlara atıyoruz. Bu hafta sonu hep gidelim dediğimiz fakat vakti ancak gelmiş olan Arbat Caddesi'ni gezdik.
   
      Arbat , eski Moskova'nın sembollerinden.Tarihi 1493 yılına kadar dayanıyormuş.Cadde boyunca yer alan binaların mimarisi görmeye değer. Ünlü bir cadde, ünü üzerinde burada yaşamış olan isimlerin de etkisi mevcut muhakkak.Çehov, ilk oyununu burada sergilemiş. Puşkin,Çaykovski burada yaşayan ünlülerden.

                       






İlk adımı attığım an kendimi İstiklal Caddesi'nde hissettim. Tam olarak İstiklal Caddesinin Moskova'daki karşılığı denilebilir.


   

 Üzerimize doğru yürüyen bir insan seli vardı adeta. İlerledikçe, insanlardan oluşan sis bulutu dağıldı ve üzerlerinde rengarenk kıyafetleri, tütsü kokuları ve ilginç tatlı ikramları ile bu grup karşımıza çıktı.





Sanki biraz Mahmutpaşa esintisi de var (ya da ben Türkiye'yi çok özledim). Yol boyunca sizi dükkanlara davet eden, üzerlerinde reklamlar asılı zat-ı muhteremler var. Bu kah bir tatu ( dövmeci ), kah bir İtalyan Lokantası, kah bir kuyumcu olabiliyor.




 Gün geçmiyor ki objektifime bir çift kumru takılmasın. Hele Moskova'da resim çekmek isterseniz kaçış yok.




 Ellerinde "Free Hug" yazılı pankartlar ile tüm gün birilerine sarılan bu arkadaşlar da çok eğlenceli idi.














Benim için ise en güzeli hediyelik eşya dükkanları idi, matruşka görünce kendimi kaybediyorum. Hatta matruşka koleksiyonu yapmaya karar verdim gün itibari ile.





Vitrin ve ben.




    
  Bir de yol boyunca portre resmi yapan ressamlar ve onlara poz veren insanlar vardı. 





Yağlı boya tablolar,




Hasılı rengarenk bir cadde idi,biz burayı çok sevdik.Meryem çok eğlendi lakin dönüş vakti gelmişti. Vakit olur evveliyatla nasip olursa başka güzel mekanlarda buluşmak üzere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...