19 Mayıs 2017 Cuma

Elly Hakkında




'Besser ein ende mit schrecken als ein schrecken ohne ende'

'Acı bir son, sonsuz bir acıdan daha iyidir.'

        Aslında film yukarıdaki bu cümleyi bir hikayeye dönüştürmüş ve bize anlatmak istiyor gibi.
     Eğlenceli bir tatil yolculuğu ile açılıyor sahne, mutlu çiftler ve çocuklar , güzel bir arkadaşlık hikayesi anlatacak bize diye beklerken olaylar hiçte öyle gelişmiyor.
      Filmin karakterleri günlük hayatta karşılaşabileceğimiz sıradan insanlar.Bu sıradan insanlar bir belirsizlik durumu ile karşı karşıya kalıyorlar. Ve belirsizliğin her şeyi bir anda nasıl da değiştirebileceğini tüm gerçekliği ile gösteriyor film. Karakterlerin bu durum sonrası değişimleri, birbirini suçlama ve kavga sahneleri ile çok iyi yansıtılmış.
     
       Hayatın iki büyük dersini izliyoruz bu filmde;
  1. İnsanın gerçek karakteri her şey yolundayken değil bir belirsizlik durumunda ortaya çıkıyor.
  2. Aslında  tanıdığımızı sandığımız hiç kimseyi tam olarak tanıyamıyoruz.
Ve bence film "insanın önce kendi menfaatini düşündüğü" gerçeği ile son buluyor.



13 Mayıs 2017 Cumartesi

Bir Ayrılık


      Kim haklı ,kim haksız? Doğru ve yanlış hangisi?.. ve benzeri birçok sorunun cevabını bulamıyoruz yine bir Asghar Farhadi filminde. Aslında bu sorular için bir cevapta aramıyoruz çünkü her karakter kendi açısından haklı ve diğerinin bakış açısı ile ise tamamen haksız.
     Kocaman bir belirsizlik beliriyor hikayede aniden. Ve biz bu belirsizlik karşısında hikayedeki tüm karakterlerin değişimini ve  asıllarının ortaya çıkışını seyrediyoruz.
      Filmde İran'da kadınların konumu, sınıf mücadelesi ve benzeri birçok sosyolojik ve politik eleştiriler mevcut. Örneğin Raziye'nin evinin Nadir'in evine çok uzak olması ile sınıf farklılığına derin bir gönderme yapılıyor. Yine Raziye'nin Alzheimer hastası babayı yıkayabilmek için fetva istemesi. Eşinin izin vermeyeceğini bildiği için çalıştığını eşinden gizlemesi özellikle alt gelir sınıfı kadınları üzerindeki baskıyı anlatıyor. Fakat tüm sosyo-politik  koşullardan ve modernleşme yorumlarından bağımsız olarak benim filmi izlerken baştan sona hissettiğim derin bir "vicdan muhasebesi".
       Prensiplerinden asla taviz vermeyen inatçı bir adamın, evladı için daha iyisini isteyen bir annenin, borç içindeki eşine destek olmak isteyen bir kadının kendi açılarından haklı kavgaları hikayeyi bir drama dönüştürüyor. Bu dramın ortasına ise anne ve babası arasında seçim yapmak zorunda kalan 11 yaşındaki Termeh bırakılıyor. Termeh ile birlikte sanki bizde bir seçim yapmak zorunda bırakılıyoruz. Ve kimi seçersek seçelim bu vicdan muhasebesinde , vicdanımız hiç rahatlamıyor.




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...